Ülkemizde bir çok otomobil üreticisi var. Bunlardan biri de Hyundai Assan. Ülkemizde i10 ve i20 modellerinin üretimini yapan Hyundai Assan, bu modelleri tüm dünyaya ihraç ediyor ve ülkemizde büyük bir istihdamın da sağlanmasını sağlıyor. Bizlerde ülkemizde üretilen ve segmentinin tek temsilcisi olan i10’u test ettik.
A segmenti otomobiller ülkemizde bir süredir satılmıyor. Nedeni ise ülkemizde var olan büyük otomobil sevdası. İstanbul gibi küçük sokaklara, dar park yerlerine sahip olan bir şehirde dahi insanlar 4-5 metrelik otomobiller ile yaşıyorlar ve bununla nedense övünüyorlar. Aslında bu övünülecek bir şey değil. Evet biraz abes olabilir ama küçük insanlar büyük arabalara binerler mantığı burada işliyor. Bizler gösterişi, fonksiyonelliğin önüne koyan insanlarız.
Tek ya da iki kişi yaşayan insanlar dahi büyük bir otomobil alma peşinde. Oysa ki küçük şehirlerde ya da İstanbul gibi büyük şehirlerde tamamen pratik olan otomobilleri satın almak kadar mantıklı bir durum yok. Hyundai’de ülkemizde halen pratikliğin her şeyin önünde olduğunu düşünen insanların olduğunu düşünüyor olacak ki, A segmentinde tek temsilci olan i10’u inatla satışa devam ediyor ve bence çok da iyi yapıyor. Düşük kar getirse dahi ülkemizde üretilen bir otomobili yollarda görmek gerçekten iyi hissettiriyor insana.
Küçük demişken i10’un dışarıdan görülen boyutlarına kanmayın, araç o kadar iyi tasarlanmış ki, içeride devasa büyüklükte bir iç hacim ve B-C segmentinden ayrılmayacak donanım seçenekleri sunuyor. 3.6 metrelik uzunluğa sahip olan otomobil, 2.5 metrelik aks mesafesi ise C segmenti araçlar kadar büyük iç hacim sunuyor. Üstelik yüksek tavan yapısı sayesinde içi de inanılmaz ferah hissettiriyor. 252 litrelik bagaj hacmi ise şehirde küçük eşyalarınızı ya da 2-3 günlük tatillerde orta boy valizlerinizi taşımaya hazır.
Eğer 2 kişi yola çıkıyorsanız çok basit şekilde arka koltukları yatırıp 1050 litreye ulaşan bagaj hacmi ile dolabınızdaki tüm eşyaları i10’un içine sığdırabilirsiniz. Uzun yolculuklarda tek canınızı sıkan detay koltukların baldır desteklerinin yetersiz olması olabilir. i10 içerisinde uzun süreler geçirdiğinizde bacaklarınız biraz ağrıyabiliyor ancak bunun aslında şehir içinde hizmet etmek için tasarlanmış bir otomobil olduğunu unutmayalım.
1000 kg’lık ağırlığı ile oldukça hafif olan otomobil, bunu 1.0 ve 1.2 litrelik atmosferik motorları ile oldukça iyi taşıyabiliyor. Öyle ki İkea’dan yaptığım alışverişte aracın içine yaklaşık 100 kg’lık eşya koydum ve i10 bu yüklerin farkında değil gibi hareket etmeye devam etti. Test aracımızda 1.2 litre 118 beygirlik atmosferik motorun bulunduğunu ve AMT şanzımanın bu gücü tekerleklere ilettiğini söylemek gerek. AMT şanzıman ne diyenler olacaktır elbette, AMT şanzıman aslında geçmiş yıllarda çoğu markada gördüğümüz otomatikleştirilmiş manuel şanzıman.
Sanayide robotize şanzıman olarak da adlandırılan bu şanzıman i10 gibi bir araçta markanın hem üretim maliyetini düşürmesini sağlıyor hem de size daha uygun fiyatla bu aracın ulaşmasını sağlıyor. Yakıt tüketimi olarak da eski nesil i10’da bulunan 4 ileri tam otomatik şanzımana göre büyük bir avantaj sağlayan bu şanzıman i10 için oldukça yeterli ve hızlı.
i10’u neden alayım diyenleri duyuyor gibiyim. i10’u neden mi almalısınız?
i10 ülkemizde smart’tan sonra satılan en küçük 0 km otomobil. Bu sayede ülkemizde park sorunu olan yerlerde aracınıza göre park yeri aramak yerine 3.5 metrelik yani neredeyse bir B segmenti otomobilden 40-50 cm daha küçük alanlara bu aracı park edebileceksiniz.
Ya da şehrin dar sokaklarında o kadar kolay manevra yapacaksınız ki hiç yorulmayacaksınız. Ayrıca testimiz sonunda 6.2 litrelik ortalama tüketimi de sizi o kadar mutlu edecek ki, şehirde her noktaya onunla gitmek isteyeceksiniz.
Bu nedenle eğer şehrin dar yerlerinde yaşıyorsanız, aracınızı sürekli sokağa park ediyorsanız, ya da şehir içinde araba kullanmadan yapamıyorum diyorsanız i10 tam sizin otomobiliniz.