Honda’nın yenilenen modelleri tek tek ülkemize gelmeye başladı. Bazıları geç ülkemize giriş yapmış olsa da, Civic en hızlı şekilde ülkemizde satışa sunulan model olarak karşımıza çıkıyor. Bakalım yeni Civic, ne gibi yenilikler ve eski nesline göre ne gibi değişiklikler sunuyor.
Otomobil dünyasında teknoloji bizim gördüğümüz kadar hızlı ilerlemiyor. Sağlam adımlar ile ilerleyen markalar arasında Honda’da yer alıyor. Genel olarak araç tasarımını değiştirirken radikal kararlar almayan marka, teknolojik gelişmelerde de emin olmadığı adımları asla atmıyor. Bu durumu Honda’nın değil tüm Japon markalarının felsefesi. Emin olmadığı hiç bir adımı atmayan marka, teknolojik gelişmelerde de en mükemmeli bulmak için araçlarında bu teknolojileri çok geç sunabiliyor.
Yeni Civic, yepyeni bir tasarıma sahip olsa da aslında dünya üzerinde sevilen ve kendisinden 3 yıl önce yola çıkan ağabeyi Accord’dan çok fazla iz taşıyor. Ön tasarımda ince uzun bir far tasarımına ve öne doğru çıkık bir ızgaraya sahip olan Civic, bu tasarımı Accord’dan ufak revizeler ile almış. Yan tasarımda ise eski neslinde olan coupe görüntüyü daha da sedan hale getiren Civic, keskin çizgilerini korumuş. Arka tasarımda eski nesline asla benzemeyen, devasa stop lambalarına sahip olan otomobilin, bagajı üzerindeki küçük spoiler ise biraz sportiflik katmayı başarmış.
Bagaj kapağı ise ne yazık ki elektrikli değil. Hatta anahtar üzerinden açtığınızda kendini tamamen yukarı kaldırmayan bagaj kapağı, bu aracın klasik bir japon olduğunu bizlere gösteriyor. 512 litrelik bagaj hacmi ise segmenti için hiç de az değil.
Görüntü itibarıyla artık daha geniş bir yaş kesimine hitap eden Civic’in değişiklikleri iç mekanda da devam ediyor. Tamamen yeni olan iç tasarım, teknolojik detaylar dışında ilk nesil Civic’e göndermeler de içeriyor. Executive + donanımında yer alan 10,2 inçlik gösterge ekranı, yine bu donanımda sunulan 9 inçlik multimedya ekranı gibi donanımlar sayesinde fazlasıyla teknolojik görünen Civic’in bu donanımları oldukça iyi seçilmiş. Eskiden çok eski nesil gibi duran multimedya ekranı ve dijital kadrana sahip olan Civic bu donanımları sayesinde resmen çağ atlamış diyebiliriz.
9 inçlik multimedya ekranının kablosuz Apple Car Play ve Android Auto’ya sahip olduğunu da söylemek gerekli. Çünkü günümüzde bazı lüks markalar bile bu donanımı sunmakta zorlanıyorlar. Aynı zamanda kablosuz şarj gibi günümüzün trend donanımlarına da sahip olan Civic’in eski nesline gönderme yaptığı havalandırma ızgaraları ise alışılması gereken bir özelliğe sahip. İlk etapta yönlendirme ve açıp kapatmayı algılayamadığınız bu ızgaralara alıştıktan sonra da gözünüze hoş gelen bir detay olduğunu fark ediyorsunuz.
Civic, aslında yeni neslinde eksik bir donanıma sahip ancak bu eksiklik farklı bir yeni donanım ile giderilmiş. Kör nokta uyarı sistemine sahip olmayan otomobilin, sağ kamerası altında kör noktanızda kalacak otomobilleri görmeniz için bir kamera yerleştirilmiş. Bu kamera sayesinde ortadaki multimedya ekranında sağ sinyalde kör noktadaki araçları görebiliyorsunuz.
Aynı zamanda sinyal kolu üzerindeki buton ile de aktif edebildiğiniz bu kameranın görüntü kalitesi mükemmel değil ancak size sadece kör noktanızda bulunan araçları gösterme yetisi olduğu için güzel çalıştığını söyleyebiliriz.
Sol tarafta ise böyle bir donanım bulunmazken aynanın ucuna yerleştirilen tümsek ayna size geniş bir görüntü sunabiliyor. Diğer tüm aktif konfor ve güvenlik donanımlarını sadece Executive + donanımında sunan Civic, ülkemize şu an 2 motor seçeneği ile geliyor.
Test aracımızda eski nesilden de alışkın olduğumuz 1.5 litrelik turbo Vtec ünite yer alıyordu. Geliştirilen CVT sistemi ile sunulan bu motor, 182 HP güç ve 240 Nm tork sunuyor. 2. seçenek olan LPG’li versiyonda da aynı olan motorun gücü 129 HP’ye ve torku da 180 Nm’ye düşüyor. En güçlü seçeneğe sahip olan test aracımız fabrika verilerine göre 8,2 sn’de 100 km/s hıza çıkıyor. Hızlanmaları daha iyi yapmasını beklediğimiz motorun en büyük dezavantajı yenilenmiş olsa da CVT şanzıman oluyor. Sanal geçişlerine rağmen gücü halen törpüleyen bu şanzıman, aracın yakıt tüketimini de arttıyor.
Testimiz sırasında yoğun İstanbul trafiğinde 9,2 lt/100 km tüketim sağlayan otomobilin, sakin trafikte 7,6 lt/100 km’ye kadar tüketimi düşüyor. Şehirler arası hızlarda ise 6,5 litre civarında tüketime sahip olan Civic, performanslı olduğu kadar verimli de olmayı başarıyor.
Civic’in motor ve şanzımanı eski nesil ile çok benzer olsa da sürüş dinamikleri ve hissiyatı fazlasıyla değişmiş durumda. Eski neslinde çok sportif olan Civic, bu nesilde daha oturaklı ve daha hissiz bir otomobil haline gelmiş. Ancak bu hissizlik genelde konfora yönelmiş. Bu sayede eski nesilden daha konforlu bir otomobil haline gelen Civic, eski nesildeki kadar mükemmel olmasa da halen sportif sürüş karakterine sahip. Daha yapaylaşan ve tekerleklerde olup biteni çok yapay bir şekilde size aktaran direksiyon sistemi, yönlendirme konusunda asla yavaş kalmıyor.
Yumuşakla sert arasında kalmış olan süspansiyonlar ise aracın fazla yatmasına ya da çizgisinden kolay kopmasına neden olmuyor ancak, önceki nesilde önden daha fazla kaymaya eğilimli olan Civic’in artık önden daha iyi yol tutarken arkadan kaymaya başladığını görebilirsiniz. Tüm bu dediklerim ise aracın limitlerine ulaştığınızda. Tabi bu limitler eski nesline göre daha da artmış. Daha rijit bir şasiye sahip olan Civic, sürüş zevkini azaltmış olsa da sürüş dinamiklerini bu sayede daha da öteye taşımış.
Eğer sizlerde konforlu ama güzel yol tutan piyasa ortalamasının üstünde kaliteye sahip bir Japon otomobili sahibi olmak istiyorsanız Civic’i kesinlikle listenizde ilk 3’e yazmalısınız.
Honda Civic Sedan fiyat listesine buradan ulaşabilirsiniz.