Güncel otomobillerin testini bolca yapıyoruz. Ancak bu sefer bizlerle birlikte biraz eskimiş bir model var. Ford Focus HB. Günümüzde teknolojik detayların uçtuğu otomobiller arasında Ford Focus, ne kadar iyi? Birlikte inceleyelim.
Otomobil dünyası o kadar hızlı gelişiyor ki, 2-3 yıl önce satışa çıkan otomobiller artık eski kalıyor. Markalar bundan dolayı kendi yenileme çalışmalarını artık daha erken tarihlere alıyorlar ve bu sayede hızlı tüketim çılgınlığının bir parçası olmayı başarıyorlar. Ancak bazı markalar ise gelecekte olacakların farkında olduğu için modellerini 4-5 yıl boyunca geliştirmeye gerek kalmayacak, ufak yazılımsal güncellemeler ile halen kullanıcıların ilgisini çekecek şekilde geliştiriyorlar. İşte bu markalardan biri de Ford. 2018 yılının kasım ayında yapılan lansmanına katıldığım Ford Focus, üzerinden geçen 3 senin ardından tekrardan test konuğumuz oldu.
2018 model olan test aracımızın başta tasarımından bahsedelim. ST-Line donanımına sahip olan Focus HB test aracımız, diğer Focus’lardan çok farklı bir görüntüye sahip. Daha alçak süspansiyonları, daha kaslı tampon tasarımı ve LED ön farları ile halen güncel görünüyor. Bu görüntünün dışında sportiflik de sunan Focus, yan tasarımdaki 18 inçlik jantları, aracın yüksekliğini azaltan marşpiyelleri ile de dinamikliği vurgulamayı başarıyor.
Arka tasarımda ise aracın dizel olmasına rağmen var olan çift başlı egzoz çıkışı, sportif difüzör ile birleştiren Focus’un eski olduğunu tek yansıtan detay ise halojen olan stop lambaları olabilir.
Dış tasarımının sportifliğini iç mekana da yansıtan Focus, iç mekana geçildiğinde bizi karşılan daha sportif ve kırmızı dikişilere sahip ön koltuklar ve kırmızı delikli deri ile kaplanmış direksiyon ile bu dinamizmi sizlere yansıtıyor.
İç mekanda klasikleşmiş Ford kalitesini gördüğümüz Focus’un ölü noktaları dışında yumuşak plastiğe yer verilmiş. Bununla birlikte, teknolojik detayları da halen yeterli olan otomobilin, günümüzdeki yenilenen rakiplerinden bile halen kaliteli olduğunu söyleyebilirim.
ST-Line donanımı ile gelen karbon görünümlü kaplama da iç mekanda sportifliği arttıran detaylar arasında yer alıyor. 8 inçlik multimedya ekranı Apple Car Play ve Android Auto desteğine sahip. Halen hızlı sayılabilecek düzeyde olan bu ekranın belki de en büyük sorunu devasa cam tavanınızın perdesi açıkken fazla parlaması olabilir. Ancak bunun çözümü de günümüzde oldukça kolay ve uygun fiyatlı. Multimedya sisteminin bağlı olduğu ses sisteminde ise Bang & Olufsen imzası taşıyor. Test aracının biraz yıpranmış olmasından dolayı olsa gerek yüksek seslerde biraz titreşime neden olan bu ses sistemi, dinlemek istediğiniz müziği mükemmel olmasa da iyi bir seviyede sizlere ulaştırabiliyor.
Multimedya sisteminin altında bulunan tuşlar ise günümüzde dikkatinizi dağıtan tamamen dokunmatik ekranlı otomobillerden çok daha avantajlı diyebilirim. Çift bölgeli dijital klima da oldukça basit. Aracımızda bulunan kış donanımı ise aracın koltuk ısıtma, ön cam ısıtma ve direksiyon ısıtma sisteminin olmasını sağlıyor. Bu sayede soğuk kış günlerinde Focus’ta üşümek imkansız.
Klima kontrollerinin altında bulunan büyük göz ise hem eşyalarınıza iyi bir yer oluyor hem de piyasadaki en büyük telefonu bile koyabileceğiniz boyuttaki kablosuz şarj sistemi ile rakiplerine güzel bir ders veriyor.
Ford Focus denildiğinde akla hep sürüş özellikleri geliyor. Peki ST-Line donanımında neler farklı? Neden ST-Line bir Focus sahibi olmalısınız? Ya da neden Titanyum donanımında bir Focus almalısınız. Hepsini anlatalım.
Test aracımızda hem ST-Line donanımı ile gelen spor süspansiyon sistemi aracın daha sert ve biraz daha alçak olmasını sağlıyor. Bu ülkemiz yolları için biraz kötü bir durum. Ancak spor süspansiyon sistemi size daha dinamik, daha iyi yol tutan ve daha adrenalinli bir sürüş sağlamayı başarıyor. Ayrıca 18 inçlik jantlar ve ince yanaklı lastikler ile bu süspansiyon birleştiğinde konfor düşünceniz tamamen ortadan kalkıyor.
Ancak ülkemizdeki yollarda bulunan çukurlardan kaçarak konforu yaşayabileceğiniz bir otomobil olabilen ST-Line, eğer konfor isteyen bir tüketici iseniz almamanız gereken bir donanım. Onun yerine Titanyum paketli bir Focus ile inanılmaz konforlu yolculuklar yapabilirsiniz.
Test aracımız bir Focus’ta alınabilecek olan tüm opsiyonlara sahipti. Ancak bence bunların içinde en önemli olanı LED ön far sistemi. Sürüş kalitesiyle birlikte aracın dış görüntüsünü de tamamen değiştiren bu sistem, yansıma önleyici adı verilen bir teknolojiye de sahip. Bu sayede levhalarda parlama yerine sadece görmeniz gerekeni görmeniz sağlıyor.
Sürüş konusunda ise Focus’ta anlatılabilecek bir şey yok aslında. Bildiğiniz klasik, çok iyi yol tutan, direksiyon hissiyatı bu sınıf bir otomobilde mükemmele yakın olan bir otomobil Focus.
Test aracımıda bulunan 1.5 litrelik EcoBlue dizel motor ise verimli olmanın dışında 8 ileri şanzıman ile birlikte Focus’un güzel hızlanmasını da sağlıyor. Fabrika verilerine göre 10.2 sn olan 0-100 hızlanması bu sınıf dizel otomobiller için oldukça yeterli. Ancak bu motoru büyük ihtimalle yeni Focus’ta görmek mümkün olmayacak. Euro 6.2 normlarına uyumlu olan bu motor, Euro 6.D final normlarını karşılayamayacak gibi görünüyor.
Tüketim olarak da fabrika verilerine göre ortalama 4.4 litre/100 km’lik tüketim değerine sahip olan Focus, testimizde sakin, şehirler arası ve dinamik kullanım sonucunda 6.5 litrelik ortalama tüketim değerine ulaştı. Oldukça iyi bir tüketim değeriyle bizlere güzel anlar yaşatan 47 bin km’de olan test aracımız da, bazı trim parçalarından gelen tıkırtı dışında bir olumsuzluk da yaşamadık. Unutmayın 47 bin km’de olan bir test aracı, normal bir kullanıcının kullanmış olduğu 150-200 bin km’deki yıpranmaları yaşamış olabiliyor. Yani bu da bir Ford Focus’ta rahatlıkla 150-200 bin km boyunca rahatsız edici sorunlar yaşamayacaksınız demek oluyor.
Eğer halen güncelliğini yitirmemiş, dizel motoru ile düşük tüketim sunan fakat dinamik görüntüsü ile de sizleri heyecanlandıran bir otomobil istiyorsanız, Ford Focus HB ST-Line’ı tercih edebilirsiniz.
Focus’un güncel fiyat listesine buradan ulaşabilirsiniz.