Toyota’nın belli başlı modelleri geçmişten günümüze popülerliğini koruyor. Bu popülerlikte ise ekstrem şartlarda bile dayanıklılık, sorunsuzluk baş rolü oynuyor. Bizler de dünya da hem terör örgütlerinin, hem de devletlerin askeri kanatlarının bolca kullandığı Toyota Hilux modelinin Invincible donanımını test ettik.
Otomobiller konfor, lüks, tasarım, dayanıklılık, bakım maliyeti gibi bir çok kriterle insanlar tarafından satın alınır. Bazı otomobiller ise satın alınırken tek bakılan geçmişten günümüze gelen dayanıklılığıdır. Bir inşaat şantiyesinde ya da zorlu arazi kullanımlarında bir aracın ne kadar uzun ömürlü olacağı bazı kişiler için diğer tüm detaylardan çok daha önemlidir. Toyota’da yıllardır böyle müşterilerine mükemmele yakın bir hizmet sunuyor. Bu hizmeti ise Toyota Hilux ile sunuyor.
Toyota Hilux, dayanıklılığı ve uzun ömürlü olması ile yıllardır herkes tarafından bilinir. Çoğu devletin askeri kanatı da Hilux’u bol bol kullanır. Hatta son olarak Hilux’u Rus Askeri birliklerinin kullanması dikkat çekmişti. İşte durum böyle olunca da Toyota adından daha çok Hilux adı ön plana çıkıyor. Günümüzde ise Hilux artık dayanıklılık, güçlü yapı gibi detayların hepsini biraz da olsa lüks ile birleştiriyor. Bizlerde bunun en güzel örneği olan Hilux Invictible ile eğlenceli bir hafta geçirdik.
Hilux’un yenilenen yüzünde eski nesilden büyük bir fark yok gibi görünebilir, ancak Hilux’un ön yüzü tamamen yenilenmiş. Daha yüksek kaput çizgisi, daha sert bakışlı farlar ve daha çok plastik içeriği ile arazide size masraf olmayacağını gösteren detaylar.
Yan tasarımda yeni tasarımı sahip jantlar, yeni tasarımlı dodikler ile daha farklı görünen otomobilin arkasında ise çok büyük bir fark bulunmuyor. Sadece test ettiğimiz modele ait olan Invincible stickerları aracın dikkat çeken detayı oluyor.
Arka tasarımda da aslında büyük bir değişiklik bulunmuyor. Pick-up segmentinde arka tasarımları değiştiren detay genellikle stop lambaları oluyor ve Toyota’da bunu yapmış. LED teknolojisine sahip olan stop lambaları oldukça güzel duruyor. Bagaj kapağında yer alan devasa Invincible stickerı da aracın daha sert durmasını sağlıyor.
Bagaj kapağını açmak kolay ancak kapatmak ne yazık ki ülkemizde satışta olan çoğu pick-up gibi zor.
İç mekana geçmek istediğinizde ise kapının yanında yer alan basamağa basıp ardından da a sütununda bulunan tutma kolundan tutmanız gerekiyor. Yoksa bir süre sonra bel fıtığı sahibi olabilirsiniz. Nedeni ise Hilux standart haliyle yerden yüksek bir otomobil. Kapıları ise beklediğinizden daha dar bir yapıya sahip.
İç mekanda deri koltuklarınıza oturduğunuzda sizi oldukça basit bir konsol bekliyor. Araçta bulunan iki teknolojik detay ise yeni 8 inçlik multimedya ekranı. Bu ekranda Apple Car Play ve Android Auto özelliği oldukça güzel bir donanım.
JBL Premium ses sistemine sahip olan otomobilin ses kalitesi de gerçekten mükemmel hissettiriyor. Görmediğiniz teknolojik detaylar ise araçta oldukça fazla. Ambiyans aydınlatması, temiz hava filtresi, anahtarsız giriş ve çalıştırma özellikleri bu araçtaki en güzel donanımlardan.
Sürüşe geçtiğimizde ise gündelik kullanımda aracı 4×2 modunda kullanabilirsiniz. Bu durumda hem aracın direksiyonu daha rahat kontrol edilebilir oluyor hem de yakıt tüketiminiz çok aşağılarda kalıyor. Direksiyonu bir pick-up’tan beklendiği gibi sert olan Hilux’un konforlu süspansiyonları ise çok tümsekli yollarda seyehat etmediğiniz sürece yeterli konforu sağlamayı başarıyor. Ancak yaprak yay olan arka süspansiyonlar tümsekli yollarda arka yolcuların zıplayarak yol almasına neden oluyor.
Araziye girdiğinizde ve ya aracın arkasına yük koyduğunuzda ise bu bir sorun değil bir nimet haline geliyor. Bunda en büyük avantaj ise aracın arka süspansiyon açıklığının çok fazla olması. Çok derin bir çukura dahi girseniz aracın arka tekerlekleri sürekli yere dokunuyor ve çekişin olması sağlanıyor. 4X4 Low modunda arka diferansiyel kilidini aktif hale getirdiğinizde ise tam bir arazi canavarıyla birlikte oluyorsunuz. Toyota Hilux’un bir önceki neslinde ağabeyi Land Cruiser’dan alınan çekiş özellikleri de tam böyle zamanlarda sizinle birlikte oluyor.
ESP sistemi ile birlikte çalışan bu özellikler aracın sol iki tekerleği yere dokunmasa dahi aracın rahatlıkla ilerlemesini sağlıyor. Bu sayede arazide büyük bir balçık ya da aracın oturacağı kadar büyük bir çukura girmediğiniz sürece Hilux ile asla yolda kalmıyorsunuz.
Peki bunları yapamanızı sağlayan motor seçeneği ne? Hilux 2.4 litrelik devasa 4 silindirli dizel motorunda 150 beygir kadar düşük bir güç sunuyor. Nedeni ise en kötü koşullarda, en kötü motorinle dahi sorunsuz ilerlemek. Test aracımızdaki gibi 6 ileri otomatik şanzıman ile de satın alınabilen bu motor, aynı zamanda yüksek bir yakıt verimliliğine sahip. Şanzımanında kendini kanıtlamış eski bir teknoloji olması, yavaş vites geçişleri ve gerektiği noktada kendini kitleyen tork konvertörü, aracın rahatlıkla milyon kilometreleri göreceğini bizlere gösteriyor.
80 litrelik devasa bir depoya sahip olan Hilux, testimiz sonucunda 9 litrelik ortalama tüketim değerine imza attı. Bu da hem şehir içi, hem şehirler arası, hem de arazi kullanımda Hilux’la ortalama olarak 800 km yol yapacağınızı gösteriyor.
Eğer sizinde dayanıklı, konforlu, yarı lüks, her koşulda ve her yerde giden bir otomobile ihtiyacınız varsa, Toyota Hilux tam size göre bir otomobil.
Toyota Hilux fiyat listesine buradan ulaşabilirsiniz.