Lüks otomobiller ülkemizde ulaşması en zor otomobiller arasında yer almaya başladı. Ancak hem göreceli olarak ulaşılabilir hem de düşük yakıt tüketime sahip bir Mercedes’e sahip olmayı kim istemez? Mercedes E200d bu ihtiyacınızı tam olarak karşılıyor.
Mercedes denildiğinde bir söz vardır, Mercedes, E Serisinden başlar. Aslında bu söz güncelliğini yitirmiş durumda ancak bazı noktalarda insanların ne kadar haklı olduğunu da fark ediyorsunuz. Mercedes son dönemdeki yenilenme ile A, B, CLA, C gibi modellerde rakiplerine göre gerçekten üstün bir hale geldi ancak Mercedes’in tüm dünyada en büyük rekabeti sürdürdüğü E Serisi artık rakiplerine nazaran eski kalmıştı. Güncellenen rakiplerinin ardından dış görüntü olarak evrim geçiren E Serisi, 2016 yılında Mercedes’in Sindelfingen üretim merkezinde gördüğüm kadar heyecanlandıran radikal bir değişimle karşımıza çıktı. Mercedes’in bu kapsamlı değişimi ardından E serisine gerçekten ülkemize özel olarak sunduğu 1.6 litrelik dizel ünite ile uzun bir yol serüveni ile test etme fırsatı buldum.
Bu aracın testini bir çok youtube kanalında izlemiş olabilirsiniz, ancak bir de benim ağzımdan okuyun derim. Çünkü geçmişte bir 2020 model bir A180d , bir 2018 C200 4Matic ve bir 2017 Mercedes GLC300 sahibi olarak Mercedes’in yaptığı değişimleri ve gelişimleri artık kendi vücudumda olan bir değişiklik gibi fark edebiliyorum. E Serisi ise sahip olmasam bile uzun bir süre kullanma fırsatı bulduğum modeller arasında yer alıyor. Eh durum böyle olunca da Mercedes’in E Serisi’nde yaptığı “küçük” ama köklü değişimleri anında fark edebiliyorum. Öncelikle yeni E Serisi’nin dış görünüşü Mercedes’in gelecek yüzünü bizlere gösteriyor. Bu tasarım detaylarını yeni tanıtılan S Serisi’nde de görebiliyoruz. Durum böyle olunca aslında 5-6 yıl boyunca eskimeyecek tasarıma sahip bir Mercedes aldığınızın bilincinde oluyorsunuz. Bu uzun süreli olarak bu araca sahip olmayı isteyenler için gerçekten büyük bir şans. İncelen farlar, incelen stoplar aracı daha geniş göstermeyi başarmış ve bence aracın eski yumuşak yapısını daha sert bir hale taşımayı başarmış. Bunu dışarıdan size gelen bakışlarla da rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Mercedes dikkat çeker, Mercedes’e saygı gösterilir. Yeni E Serisi gerçekten böyle bir Mercedes olmayı tekrardan başarmış.
İç mekana geçtiğimizde ise büyük bir değişiklik olmasa bile büyük bir değişiklik var hissi karşılıyor. Bunun en büyük nedeni ise yeni tasarıma kavuşan direksiyon simidi. Ben test aracımızı almadan önce AMG olmasını çok istemiştim, çünkü AMG modellerinde olan yeni direksiyon simidini daha çok merak ediyordum ancak Exclusive donanımında yer alan direksiyon da oldukça çekici geldi. Büyük piyano siyahı alan biraz göz zevkinize göre fazla gelebilir ancak direksiyonun kullanımında kötü bir his yaratmadığını söyleyebilirim. Fındık kahvesi rengindeki iç mekanda çok absürt durmayan piyano siyahı detaylara da önünüzdeki kadranlar, direksiyon, orta konsoldaki küçük tuşlar ve sağ sol havalandırma çerçeveleri dışında yer verilmediğini de söyleyebilirim. Bu sayede siyahın boğuculuğunu egale eden Mercedes, siyahın asaletini de ufak ufak iç mekana serpiştirmeyi başarmış. Basit bir direksiyon diyebilirsiniz ancak direksiyon üzerindeki tuşların dokunmatik ve basmatik yapısı gerçekten aracın teknolojik olduğunu size hissettiriyor. Unutmayın bir otomobilde elinizin sürekli dokunduğu bir alanın kalite hissiyatı size her zaman mutluluk verebiliyorsa, o otomobil gerçekten kaliteli bir otomobildir.
İç mekanda eski E Serisinden bir değişiklik ise ortadaki eski nesil touchpad’in kaybolması ve ilk olarak yeni A Serisi’nde gördüğümüz touchpad’in gelmesi. Bunun dışında büyük bir değişiklik bulunmayan otomobilde, Edition 1 donanımı ile bir çok özellikte standart olarak sunuluyor. Elektrikli direksiyon kolonu, Burmester ses sistemi, ülkemizde vakumlu olarak adlandırılan kolay kapı kapatma yardımcısı, sertliği seçilebilir süspansiyon gibi size gerçekten premium bir otomobilin tüm hislerini sunacak donanımlar artık standart olarak sunuluyor.
Gelelim E200d’nin tüm rakiplerinden sıyırılmasını sağlayan alametifarikasına. E200d Mercedes’in geliştirdiği ve 160 beygir güç 360 Nm tork üreten 1.6 litrelik dizel motor ile gücünü arka tekerleklerine aktarıyor. 9G-Tronic şanzıman ile bu gücü aktaran motor, gerçekten verimli ve gerçekten atik olmayı başarıyor. Fabrika verilerine göre 8.6 sn’de 100 km/s hıza çıkan E200d, 226 km/s son hıza ulaşabiliyor. 1.7 tona yaklaşan bir ağırlık ile mükemmel değerler sunan E200d, gerçekten bu vaat ettiği tüm performans detaylarını sizlere hissettiriyor.
Performans dedik ancak bu otomobilin asıl iddası düşük yakıt tüketimi. Ülkemizde ne yazık ki ne kadar yüksek fiyatlı otomobil alınırsa alınsın, vergisi düşük olsun, yakıtı düşük olsun diye düşünen insan sayısı oldukça fazla. Bu nedenle genellikle dizel otomobiller daha çok tercih ediliyor. Bu Mercedes S Serisi için de geçerli. 3.0 benzinli versiyonunu almak yerine 3.0 dizel versiyonunu tercih eden zenginlerimizin sayısı hiç de azımsanmayacak kadar çok. Durum böyle olunca Mercedes ülkemizde 1.6 litrelik motora sahip bu E200d’yi getirdi. Ben de düşük tüketim vaadi olan bu otomobil ile yaklaşık 1300 km yol yaptım. Sorunuz şu olacaktır sanırım. Deposu kaç litre. 66 litrelik yakıt deposuna sahip olan E200d’de bir depo ile 1100 km yol yaptım ve aracı Mercedes’e teslim ettiğimde yaklaşık olarak 150 km daha menzile sahiptim. Yani pratik olarak şehiriçi ve şehir dışı karışık kullanımda E200d ile 1200-1250 km civarında bir yol yapmanız oldukça olası. Durum böyle olunca da Mercedes E200d’yi bayilerde bulmak oldukça zor. Fiyat konusunda ise bir Mercedes-Benz yetkili satıcısı ile görüşmenizi öneririm. Çünkü ülkemizde otomobil fiyatlarını söylemek artık gerçekten zor bir hale geldi.