Nissan’ın B Crossover segmentindeki temsilcisi Juke, yenilendi ve baştan aşağıya değişti. Bu değişim Nissan Juke üzerinde ne gibi değişiklikler sunmuş, nelerin değişmesini sağlamış, detaylıca inceledik.
2. nesli ile karşımızda olan Nissan Juke, haylazlıktan çıkıp daha olgun, daha oturaklı bir yapıya sahip oldu. Genel yapısı itibarıyla ilk nesline benzese de, aslında farklı bir tasarım karşımıza çıkıyor. Tasarımı tamamen değişen ön tarafta yine parçalı far yapısını görmek mümkün. Sinyal ve gündüz farlarını içeren üst aydınlatma grubuna gece farları yaktığınızda 3 parçalı olarak görünen alttaki farlar eşlik ediyor. Aynı zamanda Nissan’ın yeni tasarım yüzü olan V şeklindeki ön ızgaraya da kavuşan Juke, daha modern ve daha kaslı görünüyor. Izgaranın V formunu neredeyse her noktada sürdürmeyi başaran Nissan Juke, kaputta, aracın tavanında hatta bagaj kapağında bile bu formu sürdürüyor.
Eski nesline göre yaklaşık 100 kg hafifleyen Juke, eski neslindeki bazı özelliklerden de vazgeçmek zorunda kalmış. Büyüyen boyutlarına ve değişen motor hacimlerine rağmen artık ülkemizde çok sevilen donanım olan cam tavanın sunulmayacak olması Juke severler için biraz kötü bir haber olarak görünebilir.
Yan tasarımda ise kaslı yapısını gösteren otomobil, ilk baktığınızda 7.5 cm’lik uzamayı sizlere çok net bir şekilde hissettirebiliyor. 10 cm’lik aks mesafesi artışı ise gördüğünüzde Juke’a neler olmuş demenize neden olabiliyor. Juke’un tavan çizgisi ise aslında markanın en ikonik modeli olan GT-R’dan esinlenilmiş. Onun gibi arkaya doğru eğimli tavan çizgisi aracın çok daha güçlü görünmesini sağlıyor.
Yan tasarımda yine dikkat çeken bir detay ise 19 inçlik devasa jantlar. En alt donanım haricinde tüm modellerde standart olarak yer alan bu jantlar ne kadar güzel görünse de ileride anlatacağım bir soruna neden olabiliyor. Yan tarafta bir crossoverın en büyük tasarım detayı olan plastik dodikleri görmek ise mümkün. Ancak siyah olan test aracımızda bu detaylar çok da fark edilmiyor.
Nissan, Juke modelinde arka kapı kolunu tasarıma entegre ederek gizlemeyi tercih etmiş. Bence çok güzel olan bu detay, bunu bilmeyen insanlar için ne yazık ki büyük bir dert oluyor.
Arka tasarımda ise Juke devasa bir bagaj kapağı sunuyor. Bu büyük kapakta o kadar çok kıvrım var ki, aracın önü ile arkası arasında ciddi bir tasarım farklılığı oluşuyor. Aynı zamanda kaportadan taşmış gibi görünen stop lambaları da oldukça farklı bir görüntü sunuyor. Arka tasarım detayları sayesinde yerden de yüksek bir yapı sunan Nissan Juke, neredeyse bir şehirli bir arazi otomobili olmayı başarmış.
Bagajı açtığımızda ise 422 litrelik artık segmentin ne kadar büyüdüğünü kanıtlayan bir bagaj hacmi bizleri karşılıyor. Fazla derin olan bagaj, artık daha küçük motorlara geçilmenin ve partikül filtresi gibi detayların kalkması neticesinde genişlemeyi başarmış gibi duruyor. Bagajda ise hafifletme çalışmalarının detaylarını görmek mümkün. Bagaj altındaki kaplama hem çok ince tasarlanmış hem de ne yazık ki kalite algısını çok fazla düşürüyor. Aynı şekilde bagaj kapağı üstündeki plastik malzemelerde de plastik kalınlığı ve kalite hissiyatı çok fazla düşmüş.
10 CM artan aks mesafesi ne kadar etkili?
Aks mesafesinin 10 cm arttığını söylemiştik. Bunu ilk fark edeceğimiz yer arka koltuklar oluyor. Aks mesafesindeki artış sayesinde yeni Nissan Juke’da artık diz mesafesi bir sorun olmaktan çıkmış gibi görünüyor. Ancak alçalan tavan çizgisi 182 boyunda olan benim arkada kafamı tavana çarpmama neden oldu. Arka koltuklarda yolcular için çok fazla bir donanım sunulmuyor. Ortada havalandırma menfezi yerine sadece piyano siyahı kaplamayı görmek mümkün. Markaların bu kadar eleştiriye rağmen hala piyano siyahı kaplamalar kullanmasını da anlayabilmiş değilim. Çok fazla toz tutan ve çok çabuk çizilen bu malzeme, ayakların geldiği bir yerde kullanıma hiç ama hiç uygun değil. Kaplamanın altında ise bir adet USB çıkışı bizleri karşılıyor. Arka koltuklarda yolcuları memnun edecek ikinci detay ise koltuk tasarımında bel desteğinin mevcut olması. Hafif bir çıkıntı sayesinde yolcuların bel boşluğunu dolduran bu yer oldukça konforlu yolculuk yapmanızı sağlıyor.
Siyah döşemeler nedeniyle ise Juke’un arka koltukları biraz klostrofobik oluyor. Ön koltuklarında yekpare tasarımı, arkasındaki piyano siyahı kaplamalar ve Bose müzik sisteminin çıkıntıları arka koltukta oturanların ön tarafı görmesini fazlasıyla engelliyor.
Ön koltuklara geçtiğimizde ise bizi tamamen yeni bir Nissan Juke karşılıyor. Eski neslinden sadece benzer olarak vites konsolunun bulunduğu bölüm sabit tutulurken, geriye kalan tüm detaylar tamamen yenilenmiş olarak karşımıza çıkıyor. Kalite olarak sert plastikler öne çıksa da, yapılan yeni kaplamalar, deri detaylar Juke’un daha kaliteli bir otomobil olarak görünmesini sağlamış. Aynı zamanda kapı içlerindeki süet kaplamalar ve dikiş detayları da aracın daha kaliteli olmasını sağlamış.
Vites topuzunun hemen önünde yer alan start-stop tuşu oldukça pratik. Aracı çalıştırdığınızda ise karşınıza analog bir gösterge çıkıyor. Ancak bu göstergenin ortasında yer alan 7 inçlik ekran bu klasik yapıyı daha da modern hale getirmeyi başarmış. Bu benim en sevdiğim gösterge düzeni diyebilirim. Evet tamamen dijital göstergeler oldukça güzel görünse de günümüzde halen mükemmel bir yapıya ulaşamadılar. Bu nedenle dijital ve klasiğin birleşimi oldukça güzel bir detay olarak karşımıza çıkıyor.
Yeni direksiyon simidi ise Nissan Qashqai’de gördüğümüz bir direksiyon simidi olarak karşımıza çıkıyor. Tüm kontrolleri direksiyon üzerinden yapabiliyor olsanızda gözünüz arada 8 inçlik multimedya ekranına kaymıyor değil. Kullanımı oldukça kolay olan ve Nissan’ın o eski sistemlerinden kurtulan bu ekran, Apple Car Play ve Android Auto sistemlerini içeriyor. Vitesi geriye aldığınızda ise bu otomobilde bulunan 360 kamera sistemi aktif oluyor. Bu detay ise şehir içinde gerçekten çok rahat ettiren bir detay.
Multimedya sistemi, Bose Premium Sound sistemi ile birlikte çalışıyor. Ayarlarını da rahatlıkla yapabildiğiniz sistemde kapı içlerindeki yalıtımın biraz az olması sonucunda hafif tıkırtılar duyabiliyorsunuz.
Aracın bu kadar güzel donanımlarına rağmen tek bölgeli klima sunuluyor olması ise bence bir eksi olarak haneye yazılabilir. Ancak ön cam ısıtma ve koltuk ısıtmaların sunuluyor olması ise soğuk bölgeler için güzel bir artı. Klima panelinin altında ise 1 adet USB ve bir adet çakmaklık çıkışı sunan Nissan Juke’da kablosuz şarj özelliğinin bulunmaması ise insanların kafasında ufak soru işaretlerine neden olabilir.
Tekna modeli haricinde tüm modellerde elektronik park freni ve autohold özelliği sunan otomobilin, vites arkasında ise Eco, Normal ve Sport modlarını ayarlayabileceğiniz bir düğme bulunuyor.
Sağ koltuğun önünde bulunan torpido ise aracın boyutları kadar büyük diyebiliriz. Devasa boyuttaki torpido araç içindeki tüm ıvır zıvırınızı içerisine alıp saklamanızı sağlayacak kadar büyük.
1 litrelik motor ne kadar yeterli?
Juke ülkemizde ve tüm dünyada 1.0 litrelik turbo motor seçeneği ile satılıyor. Renault Grubunun 3 silindirli olarak tüm B Segmenti modellerinde kullandığı bu motor, 115 HP güç ve 180 Nm tork üretiyor. Tabi bu gücü diğer Renault modelleri gibi X-Tronic CVT şanzıman yerine 7 ileri EDC şanzıman ile ön tekerleklerine aktarıyor. Juke kullandıktan sonra aslında X-Tronic şanzımana sahip olan modelleri kesinlikle kullanmak istemeyeceksiniz. 1.0 motorla inanılmaz derecede iyi bir uyuma sahip olan EDC çift kavramalı şanzıman, aracın tüm karakterini inanılmaz şekilde değiştiriyor.
Performans konusunda çok çok daha iyi bir tepkiye sahip olan Juke, 0-100 km/s hızlanmasını fabrika verilerine göre 10.4 sn’de tamamlıyor. Bunu da size gerçekten hissettirmeyi başarıyor. Fabrika verilerine göre 5.9 litre/100 km’lik tüketim değerine sahip olan Juke bizim testimizde ise 7.3 litrelik ortalama tüketim değerine imza attı. İstanbul gibi yoğun trafikli bir şehirde çok iyi olan bu tüketim, daha az yoğunlukta olan şehirlerde rahatlıkla fabrika verilerine düşecektir.
Nissan Juke, bu değişimde sadece kabuğunu değiştirmemiş. Rüzgar yalıtımı, süspansiyon konforu, sürüş rijitliği gibi detaylar Juke’da iyi denilebilecek seviyede artmış. Sert süspansiyonlar eski nesline göre daha konforlu bir yapıya sahip. Ancak 19 inçlik devasa jantlar ülkemizdeki yollara ne yazık ki uyumlu değil. Aracın sert yapısıyla ince yanaklı lastikler birleşince, gerçekten konforsuz yolculuklar yapabiliyorsunuz. Viraj konusunda ise sertliğinin avantajını kullanan Nissan Juke, küçük motoruna rağmen, yüksek hızlarda bile daha iyi yol tutuş sunabiliyor. ESP sistemi ise aracı çok zorlamadığınız sürece devreye girmeye gerek bile görmüyor.
Nissan Juke, rakiplerine göre biraz daha geride kalmış bir otomobil olarak görünüyor ancak, farklı tarzı, yüksek donanımı sayesinde bu farkı minimuma indirmeyi başarıyor. Daha sportif, daha farklı bir tarzda, eğlenceli bir otomobil isteyenlerin tercihi olacak olan Nissan Juke’un fiyatlarına ise buradan ulaşabilirsiniz.