Kurların artışı otomobil fiyatlarının inanılmaz artmasına neden oldu. Bu artıştan etkilenenlerden biri de Honda. Honda’nın ülkemizde üretmediği modellerin çoğunun Japonya üzerinden gelmesi, hem taşıma maliyetlerini arttırdı hem de ulaşma sürelerini. Honda’nın bu kur artışından etkilenen ancak bu noktada bu farkı yakıt tüketimi ile aşağıya çekmeyi başaran modeli Honda Jazz eHev Crosstar modeliyle birlikteyiz.

Otomobil fiyatlarında inanılmaz bir artış mevcut. Bunun nedeni ise kurların yüksekliği, otomobillerden alınan yüksek ÖTV bedeli. Kur artışı ile birlikte ülkemizde ne yazık ki %45’lik dilime girebilen otomobil kalmadı diyebiliriz. Durum böyle olunca da ülkemizdeki otomobillerin fiyatlarının %110’u vergi olarak kullanıcılara yansımaya başladı. Bundan en çok etkilenen markalar ise ülkemize ithal olarak otomobil getiren markalar oldu. Honda’da bir kaç yıldır ülkemizde satmadığı Jazz modelini artık hibrit olarak ülkemize getirmeye başladı. Executive ve Crosstar adında iki donanımla ülkemizde satışa sunulan Jazz’ın test konuğumuz olan versiyonu ise Crosstar’dı. Honda Türkiye’nin de satış olarak en yüksek satışı beklediği model. Ancak bunda bazı engeller olduğunu söylemek gerekli.

Honda Jazz’ın dış tasarımından bahsetmek gerekirse halen ilk nesil Jazz’dan çizgileri görmek mümkün. Bunda ilk dikkat çeken aracın tavan yüksekliği oluyor. Crosstar donanımı dışında normal bir Jazz aldığınızda da bu yüksekliği görmeniz ise ilk nesilden bu yana Jazz’ın karakterini oluşturuyor. Yeni Jazz, 4. nesli ile bizlere ilk nesline dönüşü gösteriyor. 3. neslinde yatay farları ile tüm nesillerinden farklı bir tasarım oluşturan Jazz, tüm dünyada ve ülkemizde en düşük performansını gösterdiği dönemi gözler önüne sermiş oldu. Bu hatadan vazgeçen Honda, ilk nesilin güzelliğini güncellik ile birleştirip tekrar Jazz’ı gözde bir otomobil yapmayı seçti. Büyük ve kaputa doğru uzayan farlar ile ön yüzünde şirin bir yapı çizen Jazz, Crosstar donanımına özel ekleri de üzerinde barındırıyor.

Tamponun daha kaslı yapısı, altındaki koruma plastikleri Jazz’ın bir Crossover olma yolunda ilerlediğini gösteriyor. Yan tasarımda da bir Crossover’ın olmazsa olmazı olan çamurluk koruma dodikleri bizleri karşılarken, arka tasarımda ilk nesildeki dik stoplar yerine yatay stoplar bizleri karşılıyor. LED teknolojisi ile modern görünen stoplar karartmalı yapılarıyla da Jazz’ın daha sportif durmasını sağlıyor. Crosstar donanımında daha sert görünen arka tampona sahip olan model, normal versiyonunda ise çok düz bir tampona sahip.

Jazz’ın iç mekanına geçtiğimizde ise artık Honda’nın yeni tasarımlarında kullanmaya başladığı tasarım detaylarını görüyoruz. İki kollu direksiyon ise sizleri ilk karşılayan detay oluyor. Direksiyonun arkadasında ise renkli 7 inçlik gösterge paneli bizleri karşılıyor. Tüm detaylara kolaylıkla ulaştığınız bu ekranın görselleri de oldukça iyi tasarlanmış. Jazz’ın bir diğer dikkat çeken özelliği ise 9 inçlik multimedya ekranı, kullanımı oldukça kolay olan ekran, eski nesillere göre oldukça hızlı ve iyi tepkilere sahip. Apple Car Play ve Android Auto desteğine de sahip olan ekrandan memnun kalmama ihtimaliniz oldukça düşük. Aracın bu detayları dışında aslında çok fazla bir detayı bulunmuyor. Honda’nın yeni yalınlık felsefesinin ürünü olan Jazz, kaliteli görünen ve hissettiren bir konsola sahip. Saklama gözü konusunda da 2 adet torpido gözüne sahip olan otomobilin, orta konsolunda da bolca eşya koyabileceğiniz göz mevcut.

B segmenti oldu C segmenti

B segmenti otomobiller o kadar büyüdü ki, 4-5 yıl öncesinin C segmenti otomobillerinden farksız boyutlara sahip oldular. Honda Jazz’da bu modellerden biri. Arka koltuklarda 182 cm olan boyumla oldukça rahat oturabiliyordum. Hatta sağ ön koltuk biraz daha öne çekilirse bacak bacak üstüne bile atabilirdim. Durum böyle olunca Jazz’ın boyutlarının da ne kadar büyüdüğünü görebiliyorsunuz.

Jazz’ın bir güzel yanı ise sihirli koltuk adı verilen özellik. Arka koltuklar iki farklı şekilde katlanabiliyor. İsterseniz koltukların oturağını katlayabiliyorsunuz, isterseniz de sırtlıkları yatırıp 304 litre olan bagaj hacmini 1205 litreye kadar çıkartabiliyorsunuz. Bu boyut neredeyse bir hafif ticari aracın sunduğu hacim kadar.

Jazz’ın direksiyonuna tekrar döndüğümüzde ise anahtarsız giriş ve çalıştırma ile aracı çalıştırıyoruz. Vitesi D’ye alırken bir mod daha gözünüze çarpıyor. “B” modu. Bunun aslında hibrit bir otomobilde olması gereken bir seçenek olduğunu hatırlıyorsunuz ve D yerine B’ye takıp daha düşük tüketimle dolaşmayı ve frene minimum derecede dokunarak gezmenin tadını yaşamaya koyuluyorsunuz. Evet bu bir hibrit otomobil ancak 50 km/s hız üzerinde B modu ile frene basmadan yolculuk yapabiliyorsunuz. Özellikle çok yokuş iniyorsanız B modu sayesinde bataryalarınızı hızlıca şarj edebiliyor ve daha düşük tüketimlere imza atabiliyorsunuz.

Honda’nın açıklaması olan Formula 1 hibrit teknolojisi kullanılan Jazz’ın 1.6 litrelik içten yanmalı benzinli motoru ise 98 beygir güç üretiyor. Ancak Honda’nın sistemi biraz farklı. İçten yanmalı motor aracın hareketinde çok büyük etkiye sahip değil. Bu motor olabildiğinde jeneratör gibi çalışıyor ve aracı asıl yürüten elektrikli motor oluyor. Bu sayede çok çok daha düşük tüketim değerlerine ulaşabiliyorsunuz. 109 beygir güç ve 253 Nm torka sahip olan elektrikli motor, aracın oldukça atik olmasını sağlıyor. 0-100 hızlanmasını fabrika verilerine göre 9.5 sn’de tamamlayan Jazz e:HEV, kullanım sırasında da elektrikli motorun tepkilerinin ne kadar zevkli olduğunu gösteriyor.

Direksiyon tepkileri bir Honda’dan beklenildiği kadar hızlı olan otomobilde biraz olsun bir yapay his alabiliyorsunuz, ancak bu otomobili kullanacak olan insanların çoğunun performans ya da atiklik beklemediğini düşününce bunun olağan bir durum olduğunu fark ediyoruz. Süspansiyon konforu için ise Honda oldukça iyi çalışmış olduğunu gösteriyor. Yerden yüksek yapısına rağmen, aracın tabanına yayılan piller sayesinde ağırlık merkezini aşağıya çekebilen Jazz, eski neslindeki sert süspansiyonlardan tamamen vazgeçmiş. 1246 kg olan ağırlığı ise hibrit olmasına rağmen eski nesil Jazz’dan sadece 200 kg daha ağır olmasına neden olmuş. Ancak bu ağırlığın çoğunun yere yakın olması neticesinde çalışma aralığı daha yüksek, daha yumuşak süspansiyonlara yer verilebilmiş.

İki koltuk arası airbag

Sürüş konforu konusunda oldukça iyi olan Jazz’ın tüketimi ise en merak edilen konu. Çok sakin ve geneli yokuş inmeli olan 200 km’lik kullanımda Jazz 2.5 litre/100 km gibi komik bir tüketim elde etti. Ancak her inişin bir çıkışı vardır. Bu çıkışları da biraz tempolu kullanınca Jazz’ın tüketim değeri 4.5 litre/100 km’ye çıktı. Karma olarak yaptığım 500 km’lik kullanım sonucunda bu kadar düşük bir tüketime sahip olan Jazz, bence fiyatında olan yüksekliği yakıt tüketimi ile ülkemizde kolaylıkla avantaja çevirebilir.

YENİ 2021 HONDA JAZZ e:HEV FİYATLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ.

2 thoughts on “2021 Honda Jazz e:HEV Crosstar; Hak eder mi?”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir