Otomobiller gelişiyor ve değişiyor ancak uygun fiyatlı otomobil üreten markalar da bu teknolojileri artık sunuyor. Dacia’da bu değişimi göğüsleyen markalar arasında. Yeni 2021 Dacia Sandero Stepway, bir Dacia’dan çok bir lüks bir Fransız otomobili konforunu sunuyor.
Ülkemizde otomobil fiyatları aldı başını gitti. Bu nedenle de üst donanımda, teknolojik olarak yüksek içerikli otomobillere ulaşmak neredeyse imkansız oldu. Ancak ülkemiz dışında da dünya da bir çok marka, B Segmentinde daha önce D-F segmenti gibi otomobillerde gördüğümüz donanımları sunmaya başladı. Dacia’da bu gelişmeleri yeni Sandero ile yakalamayı hedefliyor. Düşük maliyetli ve uygun fiyatlı otomobiller üretmek amacıyla Renault Grup tarafından satın alınan ve bu mottosunu çok büyük bir avantaj olarak kullanan Dacia, yeni Sandero’da da bunları sunmayı başarmış. Yeni Dacia Sandero’yu Türkiye’de ilk test edenler arasında yer alıyoruz. Bu bizim web sitemizin ve siz okuyucularımızın da ne kadar önemli ve değerli olduğunun göstergesi.
Bizce ülkemizde en çok satan otomobiller arasında kesinlikle yer alacak olan Sandero, Stepway Prestige donanım paketiyle test konuğumuz oldu. Otomobil dünyasındaki gelişmeyi net olarak görmemizi sağlayan bu otomobil, “Bu gerçekten Dacia mı?” sorusunu sormamıza da neden oldu. CMF-B platformunda üretilen yeni Dacia Sandero, Yeni Renault Clio ile aynı alt yapıya sahip.
Klasik Dacia çizgilerini modern çizgiler ile birleştirip karşımıza çıkan Sandero Stepway, Y şeklindeki ön gündüz farları, LED kısa farları, yeni büyük ön yüzü ve arazi araçlarında gördüğümüz detaylar ile bizi karşılıyor. Yerden yüksek yapısı ile B SUV segmentine büyük bir rakip olarak gelen Sandero Stepway, yan çizgilerinde de artık kalite bir algı yaratmayı başarmış.
Eski neslinde elinizi altına sokarak bir çekmece gibi açtığınız kapıların kolları değişip günümüz standartların uygun hale getirilmiş. Daha kaslı çamurluklar ile abisi Duster gibi arazici kimliğe sahip olan otomobil arka tasarımında ise rakip markalara benzerliği ile ön plana çıkıyor. Stop yapısı Volkswagen Polo’ya oldukça benzer olan otomobilde arka tasarım oldukça düz tasarlanmış. Keskin çizgilerin hakim olduğu bagaj kapağında ise açtığınızda aracın ucuz olmasının etkilerini görüyorsunuz.
Minimum parça kullanımı ile tasarlanan bagaj kapağının içinde sadece orta bölümde plastik parça bulunuyor. Bu nedenle biraz görüntü olarak kötü görünen bu bölüme sonradan eklenecek parçalar Romen yedek parça üreticileri tarafından eminim ki üretilecektir.
Bagaj kapağını açtığınızda büyük bir eşik bizi karşılıyor aslında. Ancak bu eşik sayesinde C Segmenti otomobillere göz kırpan bir hacime kavuşmuş oluyorsunuz. Bunda en büyük etmen ise aracın dizel versiyonunun bulunmaması nedeniyle büyük filtrelere ihtiyaç duymaması. 410 litrelik devasa bagaj, 4 kişilik bir ailenin bütün eşyalarını rahatlıkla alacaktır.
Ancak bagajda göze çarpan diğer bir detay ise bagaj içine taşmış olan katlanır koltuğun menteşesi. Bagaj içine çok küçük taşan bu menteşe eşyalarınızı koyarken biraz daha dikkatli bir yerleştirme gerektiriyor. Ayrıca eşik üzerinde plastik koruma bulunmaması da karoserin çizilmesine neden olabilir. Ancak yine Romen üreticiler buna önümüzdeki aylarda bir kaplama üretecektir.
Arka koltuklara geçtiğinizde ise Sandero’nun Duster’dan farksız bir iç mekana sahip olduğunu görüyorsunuz. Aracın baş mesafesinde büyük bir değişim olmazken, artan boyutlar sayesinde aracın arka koltuklarında uzun boylular rahatlıkla seyahat edecektir. Ön koltuk arkasında bulunan cepler, kapı içi cepleri ise depolama alanı olarak Sandero’nun iç mekanında büyük bir depolama alanı artışına neden olmuş. Arka yolcular için USB çıkışı sunulmazken, arkada 12 volt çıkışı bulunuyor. Buna takacağınız bir aparat ile tüm telefonlarınızı rahatlıkla şarj edebilirsiniz.
Sandero’nun en büyük değişimi ön tarafta bulunuyor. Alt yapı kardeşi olan Clio’dan esinlenerek üretilen ön koltuklar eski nesline göre oldukça konforlu ve ayarlaması daha kolay. Yükseklik ayarlı koltuğun yanında ilk defa sunulan derinlik ayarlı ön direksiyon sistemi eski Sandero’da olan iskemlede oturuyor hissine hiç bir şekilde kapılmıyorsunuz.
Kumaş döşeme ile sert plastiklerin gözünüzden kaçmasını sağlayan Dacia tasarımcıları, bu detayla araç içerisinde gerçekten kalite artışı sağlamış. Yeni 8 inçlik multimedya ekranı ise Prestige donanım seviyesinde geliyor. Apple Car Play ve Android Auto sistemine sahip olan bu sistem oldukça stabil çalışıyor. Aynı zamanda geri görüş kamerası da bulunan bu sistemde ön arka park sensörlerinin de uyarılarını görmek oldukça iyi. Bu saydığım donanımlar size şaka gibi geliyor olabilir. Evet yaklaşık 185 bin liralık bir Dacia’da ön arka park sensörleri, geri görüş kamerası gibi detaylar bulunuyor.
Direksiyon ise yenilenene Dacia Duster’da bulunan 4 kollu direksiyonun birebir aynısı. Tüm donanımlarda standart olarak sunulan hız sabitleme ve hız sınırlama tuşları ile monokrom yol bilgisayarını kontrol edebildiğiniz direksiyon iç mekanın görüntüsünü biraz olsun baltalıyor.
Multimedya ekranının altında ise yeni Clio, Dacia Duster gibi modellerde gördüğümüz klima kontrol ünitesi bizi karşılıyor. Prestige donanımda standart olarak gelen tek bölgeli dijital klima sisteminin kullanımı oldukça kolay ve kalite olarak da yeterli hissettiriyor.
Daha fazlasına gerek yok !
Sandero ülkemizde 1.0 sCe 75 HP, 1.0 tCe 90 HP ve 1.0 tCe 100 HP LPG seçenekleri ile satılıyor. Bizim test aracımız tek X-Tronic otomatik şanzıman sisteminin kullanıldığı 1.0 tCe 90 HP gücündeki motora sahipti. 142 Nm gibi çok düşük bir tork değerine sahip olan bu turbo motor, LPG’li versiyonda 170 Nm’lik Torka sahip oluyor ve çok daha iyi hızlanma verilerine sahip oluyor. Kademesiz CVT şanzıman olan X-Tronic şanzımanı korumak için düşük bir tork değeri tercih eden Dacia, Sandero Stepway’in fabrika verilerine göre 14.2 sn’de 0-100 km/s hızlanmasını tamamladığını söylüyor.
Fabrika verilerine göre ortalama 5.2 litre yakıt tüketen otomobil, bizim kullanımımız sonunda ise 7.5 litrelik ortalama tüketim değerine sahip oldu. Ancak bunda yüksek hızlar, hiç ilerlemeyeninden bir trafik ve biraz da uzun yolun dahil olduğunu söyleyebiliriz. Yani daha düz ve trafiksiz bir yerde bu araçla 6 litre civarında yakıt tüketmek hiç de zor değil.
Dacia 1.0 litrelik 3 silindirli bu motoru sunarken, yalıtımında da oldukça başarılı olmuş. Ancak X-Tronic şanzımandan da dolayı motorun titreşimini dur kalk trafikte oldukça fazla hissediyorsunuz.
Sandero’nun sürüşüne geçtiğimizde ise Dacia’nın alt takım üzerinde oldukça çalıştığını görüyoruz. Aracın süspansiyonları eski nesline oranla çok daha kararlı çalışıyor ve konfor odaklı. Ancak bu konfor odağı aracın yol tutuşunda da büyük bir olumsuzluk yaratmamış. Artık elektrik destekli olan direksiyon sistemi ise yönlendirmede eskisine göre daha rahat etmenizi sağlıyor. Önden kayma eğilimi yerine sert virajlarda arkasını bırakmaya daha istekli görünen Sandero Stepway, ülkemizde en uygun fiyatlı otomatik vites otomobiller arasında yer alıyor.
Eğer sizde Dacia Sandero Stepway almak istiyorsanız, bayilerde sıranızı ayırtın.